
Neredeyse 1 yil aradan sonraki ilk yazimin bi veda, huzun yazisi olmasi garip bi duygu. Icimden nedense sadece huzunlendigim zamanlar buraya birseyler karalamak geliyo, yalnizligimin bana kazandirdigi asiri derecedeki paylasma ihtiyaci, boyle anlarda zirve yapiyo.
Evet iste gidiyorum, 1 sene sana bu kadar yakin yasamak, her istedigimde birkac saat icinde sana kavusabilmem ve beraberken bana yasattiklarin. Gecen yila kadar hep bir hayaldin, seni hikayelerde dinler, romanlarda okur, filmlerde izlerdim, hep hayal ederdim kavusacagimiz zamani. Ve sonra kavustuk iste! Sokaklarinda yururken hissettigim o coskuyu, huzuru, kelimelerle ifade edemem. Kulagimda bana eslik eden Edith Piaf, Michel Fugain, Joyce Jonathan ve digerleriyle bi ruya gibiydin, gecen ayri guzel, gunduzun ayri. Seine nehrine bakan cafelerinde oturup sadece seni izlemek, her kosene ayri hayran olmak gibisi yoktu. Ilk bikac aydan sonra artik kendimi sana birakmistim. Artik ziyaretlerimde harita kullanmak yerine, senin elinden tutuyordum beni en guzel yerlere goturmen icin. Beni hic hayal kirikligina ugratmadin.
Louvre da gecirdigim sayisiz saatler, Eiffel in tepesinden hayranlikla izledigim o essiz manzaran, Sacre Coeur kilisesinin merdivenlerinde izlenen gun batimi, Champs Elysees in o buyulu havasi, Disneyland inin hayal dunyasi. Kim bilir daha ne essiz anilarimiz var seninle su anda hatirlayamadigim. Ruyanin ta kendisinin yasandigi bir yersin.
Senin sayende tekrar tattim ask denen o guzel duygulari bir kiz icin, ilk Christmas imi ve New Year kutlamalarini yasadim yerinde, bir dil daha ekledim repertuara, cok gelistim, cok degistim, daha once sahip oldugumu bilmedigim bir suru korkumla yuzlestim ve yendim hepsini, yenebildim seninle. Annemi o kadar mutlu ettin ki, seni en az bi yuz kat daha sevdim o yuzden.
Ve simdi takvimde herkes icin baska birsey ifade eden o gun, benim icin sana veda anlamina geliyor! Son birkez seni ziyaret edicem, ama bu sefer elimde bavullarimla, sessizce hava alanina gidicem ve binicem bu beraberlige son vericek ucaga. Seni cok ozlicem, cok aricam orasi kesin, bir sure daha seni sadece hikayelerden dinlemeye, romanlardan okumaya ve filmlerden seyretmeye devam edicem, ama gun gelicek, sana geri donucem, elbet birgun tekrar beraber olucaz, o zamana kadar hep boyle kal...
Je t'aime PARIS
6 yorum:
Şair bu şiiriinde aşıklar kenti olan Paris'e seslenmektedir...
Şaka bir yana çok güzel bir dönüş olmuş, şimdiye kadar yazmadıklarını hemen yaz bence!
tesekkur ederim ama hepsi boyle siirsel olmicak tabiki :) sadece donus yazisi olarak biraz susliyim dedim, ama elimden geldigince yazmaya caliscam :)
oğlum bi an korktum son kıtayı okurken neyseki korktğm başıma gelmedi .. sen neymişsin be paris çocğun gonlünü fethetmişsin gider ayakta haberimiz yok
gel gel angaraya gel angaramın o egzoz kokusu ulusta ayrı kızılayda ayrı abazaları askerden izin günlerinde gelip soda çekirdeklerini alıp kızlara laf atan şehir eşkiyaları her köşede çalan ayrı angara havaları her tarafımızda gördüğümüz şahinler doğanlar ve daha nice doğan görünümlü şahinler ..
angara mı ağır basar paris mi bilmem ama anılarını teraziye koysan 1 yıl 24 yıla bedel gibi sanki .. gezdiğin gördüğün kat ettiğin yollar bile kaça katladı türkiyeyi ?
bu bi son değil bu sadece bi başlangıç .. daha önsözü okudun okuttun bizlere asıl şimdi geldi gerçek hikayeye hepimiz yanında ve arkanda seninle birlikte yaşioruz bu ömründe ;)
daha gittim her biyere senle gidicem ;) dur bakalim yeni basliyoruz :)
vay be!benim charles de gaulles'de yaşadığım hüznü tarif etmişsin:( tabi pariste yaşadığım mutluluğu da:)paris beni de çok mutlu etti..düşündükçe rüya gibi hala..senin arkadaşlığının,rehberliğinin,fedakarlığının payı büyüktü bu mutlulukta tabi.tekrar teşekkür ediyorum melih.tekrar pariste buluşmak dileğiyle..
rica ederim basakcim, ben de sayende cok mutlu ve guzel bir gun gecirmistim paris te :) ben de sana cok tesekkur ediyorum hersey icin ve en kisa surede paris te gorusmek uzere diyorum, a tres bientot mon ami ;)
Yorum Gönder