
Dun, calistigim dernekce, toplu halde gunu birlik deniz yolculuguna ciktik. Ciktigimiz deniz Manş Denizi, mevsim sonbahar, hava soguk ve ruzgarli, deniz ise feci dalgali olunca, "deniz yolculugu" kavraminin tum albenisi kayboluyor diyebilirim. Sanirim bu anahtar kelimelerden sonra nasil bir yolculuk oldugunu az cok kestirebilmissinizdir ama ben detaylara iniyim tabi.

Once sabahin 9.30 unda limanda olduk, bizi bekleyen tekne, gemi ya da herneyse tam bilemiyorum, Manş Denizinde yaptigi turlarla Fransa genelinde taninan bi tekneydi, yani bizim dernek dokmus parayi bizim icin (!) cok saolsunlar. Sabah kalktigimda havanin kapali ve ha yagdi ha yagacak modunda olmasindan dolayi, az cok kestirmistim gunun gidisatini ama yine de olumlu olmaya calisip cok takmadim. Sonra hep beraber teknemize bindiiik ve denize acildik, plan; aslinda 45 dakika mesafede olan Chausey Adasi na, 3 saatlik genis bir rota izleyerek varmak, orda demir atip yemek yemek, sonra da daha kisa bir rota izleyerek tekrar limana donmekti. Bu plana sadik kaldigimizi belirteyim once, amaaa akintiya ters yol almamiz yetmiyo gibi bi de feci bi ruzgar bize eslik edince, dalgalarin boyutu yeri geldi 1 metreyi bile gecti. Teknenin korkuluklari benim diz hizama geldiginden, hic ayakta durmama karari alip, butun gidis yolu ayaklarimi korkuluklara dogru uzatip destek alarak oturur pozisyonda devam ettim. Zaten yol boyu tekne sola yatik olarak gittigi icin en dogru hareket bu olurdu. Gel gelelim 2 saat gecmisti ki o sallanma, saga sola yatma, atlama, ziplama derken benim mide basladiii, derin derin nefes alarak ve mide bulantisini aklimdan cikarmaya calisarak birsure idare edebildim, sonra geminin kic tarafina bi baktim ki 3-4 arkadas coktan kafalar tekneden disari sarkmis halde mide bosaltma seanslarina baslamislardi. Etkilenmemek icin hemen dikkatimi farkli yone vermeye karar vermistim ki, teknede gorevli adam yelkenleri acmak icin benden halatlara yardim etmemi rica etti, ben de firsat bu firsat atladim tabi. Guzel, eglenceli bi olaydi ama bi kere daha anlamis oldum denizciligin ne kadar zor bi is oldugunu. Yarim saat sonra ben artik "Allah im, beni cezalandiriyo musun? ne yaptim bunu haketcek?" tarzi yakarmalara baslamistim ki icimden yavas yavas Chausey Adasi koyuna girdik, dalgalar azaldi, deniz duruldu ve sakince suzulmeye basladik. O anda adeta bi "yeniden dogus" yasamis kadar oldum, midem bir anda gecti, deniz tutmasi o anda ortami terketti.

Sonra biseyler yedik, ictik, 1-2 saat de orda harcadik. Kaptandan agiz birligiyle donus yolunu daha kisa tutmasini rica ederek donus yoluna koyulduk. Donus yolunca kaptandan aldigim nacizane tavsiyeleri uygulayaraktan hep ayakta durdum ve ufuk cizgisine, uzaktaki adalara falan odaklandim, hic deniz tutmasi olmadi bu sefer, guzel oldu. Ama donus yolunun en guzel anlari, bize eslik eden 6-7 tane yunusu izledigimiz anlar oldu :) Surekli suya girip ciktilar, arada kuyruklarini denize vurarak adeta selamladilar bizi, cok guzeldi! Ve ardindan o harika pembe-turuncu karisimi renge sahip gun batimini izleyerek 20.45 civari Graville Limani na geri donduk.

Dunku geziden ne mi ogrendim?
-Bidaha deniz seyahatine cikmadan once baya bi dusunmeyi
-Eger ki cikarsam oturmak yerine ayakta durup ufuk cizgisine bakmayi
-Nasil yelken acilip, toplandigini
-Deniz icin yaratilmadigimi...
Eee hic de fena bigun olmamis ha? :)
Melih
6 yorum:
Ben deniz için yaratıldığımı düşünürüm hep..
bi de bu tekne gezisinden sonra gorelim o halde seni :))
niye ufuk çizgisine bakıcaksın?mide bulantısı için mi?öle bişi var mı yoksa şu an ben mi uyduruyorum:)
yo yo ufuk cizgisine bakmak deniz tutmasini engelliyomus, kaptan soyledi valla
way be o zaman doğru tespit:)yazından en yararlı yorumu çekip çıkaran ben oldum yani:)
helal valla :D bilincli okur
Yorum Gönder