
Belki son zamanlarda bi filme bu kadar gitmeyi isteyip de bi turlu gidemememistim. Izleyen arkadaslardan, filmin dialoglarinin onemli oldugunu ve filmin tadini cikarmak icin tam olarak anlayabilmek gerektigini ogrenmistim. Malumunuz hali hazirda Fransa da yasadigimdan ve burada artik asiri milliyetciliklerinden midir, yoksa yabanci dil ozurlu olmalarindan midir bilinmez, filmlerin hepsi neredeyse fransizca dublajli. O nedenle surekli ingilizce bi cinema aradim, seans aradim bulamadim, sonra tam umudu kesip "artik dvd den izlerim Turkiye ye donunce" derken, Prag ziyaretim sirasinda ingilizce seansini buldum ve direk arkadasimi ikna edip filme gittim.
Ilk basta sunu soylemem gerekiyo, Christopher Nolan denen dahi insan, hic mi kotu bi filme imza atmaz yahu? simdiye kadar yonettigi Memento, Batman Begins, The Dark Knight, Prestige, filmlerinin yuksek basarisindan sonra herkesin Inception beklentisi buyuktu elbet, ama en sonunda elde edilen basari, belki tahmin edilenin bile ustunde oldu!!
Evet dostlar, harika bir filmle daha karsimizda Christopher Nolan! Senaryosu, yonetmenligi ve tabiki oyunculuklariyla insani bir dakika bile sikmayan, nefesinizi tutarak izleyeceginiz bir saheser cikmis ortaya. Film iki bucuk saate yakin ama ekran kararip salon isiklari yanmaya basladiginda bu surenin bile ne kadar az geldigini, cabucak gectigini hissediyorsunuz.
Filmin konusuna da kisaca deginecek olursak, "Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği her şeye malolmuştur.
Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkânsız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır.
Ama ne dikkatle yapılan planlamalar, ne de uzmanlıkları onları, her hareketlerini önceden tahmin ettiği anlaşılan tehlikeli düşmanlarına karşı hazırlıklı kılabilir. Bu, gelişini sadece Cobb’un görebildiği bir düşmandır." Aciklamadan da anlasildigi gibi film ruyalarda ve bilincaltimizda yapilabilecek oynamalar cercevesinde ilerliyor. Aslinda filmi izlerken insanin biraz da urpermesi soz konusu. Cunku her ne kadar kurgusal bir film olsa da, aslinda filmde gordugumuz teknolojinin cok da kurgusal bir boyutta olmadigini, yakin gelecekte uygulanabilecegi gercegi dank ediyor. Dusunsenize birileri sizin ruyalariniza, bilincaltiniza girip, aslinda dusunmediginiz seyleri dusunmenizi, bildiginiz seyleri unutmanizi sagliyor. Urpertici degil mi? :) aslinda izleyenler bilir, sanki uzak bi iliskisi olsa da, hafiften "Eternal Sunshine of the Spotless Mind" filmindeki "hatira silme" bolumlerine benziyor.
Filmin oyuncu kadrosunda, son senelerdeki harika performanslarina bir yenisini ekleyen Leonardo DiCaprio basrolde karsimiza cikiyor. Bu filmde de rolunun hakkini veriyor kesinlikle. Diger rollerde ise son zamanlarin populer genc oyuncularindan Ellen Page,500 days of Summer filmiyle bende ayri bi yeri olan Joseph Gordon-Levitt ve favori Japon aktorlerimden Ken Watanabe on plana cikan isimler.
Ozetleyecek olursak, eger heyecan duzeyi yuksek, kaliteli ve orjinal bir film arayisindaysaniz ve hala Inception (Baslangic) i gormediyseniz, bugun kendinize bir iyilik yapin ve izleyin, pisman olmayacaksiniz.
Melih