
Geride bıraktıgımız iki turnuvada 12 Dev Adami pek begenmemistim acikcasi. Ama normali de buydu, cunku oyuncular cok uzun bi aradan sonra bir araya gelmisler ve top antrenmanlarindan cok agirlik antrenmanlari yapiyorlardi. Sonucta Eurobasket turnuvasina gelmistik.
Mac oncesi tek korkum, İspanya milli takimini yakin bir gecmiste, 20 kusur sayi ile yenen Litvanya ile oynayacak olmamizdi. Japonya da canlarina okudugumuz Litvanya bu sefer biraz da intikam icin cikacakti sahaya, ayrica turnuvanin favorileri arasinda da gosteriliyorlar onu belirtiyim.
Macin basinda ilk 5 imiz gayet iyiydi. Kisa surede klasik problemimiz uzunlarin aldigi kolay ve erken fauller canımızı yakacak duzeye geliyodu yavasa yavas. Hep bas basa gittik. One gectik, geri dustuk. Ama sonunda nasil mi kazandik?:
1- Belki de tarihimizin en iyi serbest atis yuzdemizle
2- Ender ve Oguz un ekstra oyunlariyla
3- Litvanya nin sadece sıkıstıklarında 3 luk atmalarıyla, her zaman atmaya calissalar farki acarlardi bence
4- ve tabiki agresif oyunumuz ve caliskan savunmamiz ile!
Su belliydi: Bu mac oncesinde cok iyi motive olmus milliler. Cunku Polonya yi kendi evlerinde yenmek zor olacak o kesin. Belki Litvanya dan daha bela olcaklar basimiza. Hadi Bulgaristan kebap diyelim, bu gruptan cikmak icin en az 2 galibiyet gerek. Biz zor olani yenerek, simdi Polonya macinda kaybetme luksune sahibiz. Tabi once gucsuz Bulgaristani yenmemiz sart.
Bugunun akla zarar isimleri ise:
1- Semih Erden
2- Baris Hersek
Bu ikili gercekten milli takim agirligini henuz nasil kaldiracaklarini bilmiyolar. Tamam kluplerinde yildiz veya ise yarayan oyuncu statusunde olabilirler ama milli takimda boyle oynanmaz. Hele Semih! Savunma sıfır, hucum sıfır, mucadele sıfır! Mal mal gezdi butun mac. Olmaz boyle, acaba Fatih Solak i arar miyiz!? Umarim aramayiz.
Umarim bu serbest atis yuzdemizi, bu agresif ama bilincli oyunumuzu turnuva sonuna kadar surdurur ve artik en az bi ceyrek final oynariz yillar sonra tekrar!
1 yorum:
Ve tabi ki Hido!
Yorum Gönder