kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kitap Tavsiye: Açlık Oyunları ( The Hunger Games )


Henüz okumayı bitirmiş olduğum Suzanne Collins’ in elinden çıkan “Açlık Oyunları” üçlemesinden biraz bahsetmek istiyorum.

Hikâye yakın bir gelecekte geçiyor. Capitol ( başkent ) şehrinde bulunan hükümetin himayesi altındaki, şehrin dışına sırayla konuşlandırılmış 13 farklı mıntıkanın var olduğu bir düzen söz konusu kitapta. Her mıntıkanın Capitol tarafından adanmış farklı görevleri var bu düzende. Mesela bir mıntıka tamamen balıkçılık yaparak Capitol’ a balık ürünleri sağlarken, bir mıntıka tarım ürünleri, bir mıntıka teknoloji ürünleri ve bir diğer mıntıka ise kömür sağlıyor ve böylece Capitol halkının lüks yaşamlarını devam ettirmelerini sağlıyorlar. Kitabın temel konusu kömür sağlamakla görevli 12. mıntıkadan bir genç kız etrafında şekilleniyor.

Capitol, sömürgeci ve çok katı kuralları olan bir hükümet. Geçmişte bu acımasız düzene daha fazla dayanamayıp topluca ayaklanarak isyan gerçekleştiren, fakat Capitol tarafından durdurulan mıntıkalardan, 13. mıntıka yok ediliyor ve kalan diğer tüm mıntıkalara yaptıkları hatayı hiç unutmamaları için ömür boyu sürecek bir ceza veriliyor. Bu cezaya göre, her mıntıka belirlenen zamanlar geldiğinde 12–17 yaşları arasında bir erkek ve bir kız çocuğunu kura ile belirleyip, adı “AÇLIK OYUNLARI” olan ve sonunda sadece bir kazananın olacağı, ölümcül bir oyuna yollamak zorunda kılınıyor. Bu oyunla birlikte Capitol’ ın amacı, “istediğimiz zaman sizin en sevdiğiniz varlıkları bile elinizden alırız” diyerek muhtemel bir ayaklanmayı önlemek oluyor.

Hikâye, başkahraman olan 12. mıntıka sakini Katniss Everdeen isimli kızın ağzından anlatılıyor.

Daha fazla ayrıntı verip kitabın heyecanını kaçırmak istemiyorum. Suzanne Collins’ in akıcı anlatımında kitabı bir an için bile elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Hikâye üçleme şeklinde yazılmış ama ilk kitaba başladığınız ile üçüncü kitabın son sayfasına gelmeniz arasındaki sürenin ne kadar kısa olduğuna siz de şaşıracak, hatta benim kadar severseniz, kitap bitmesin diye üçüncü kitabı yavaş yavaş okumak isteyeceksiniz. Üçlemeyi bitirdikten sonra bir boşluk yaşamanız da muhtemel. Kitaplar çabuk bitiyor evet ama ortalama 300–400 sayfa her biri.

Kitabı okuyup beğenenler için bir de müjdeli haber : Açlık Oyunları o kadar beğenildi ki 2012 yılında filmi geliyor. Çekimler başladı ve şu anda popülarite açısından 2012’ nin en çok beklenen filmleri arasında. Eğer kitaba başlamadan, filmde karakterleri canlandıracak oyuncuları görmek ve kitabı okurken karakterleri bu şekilde gözünüzde canlandırmak isterseniz, buyurun oyuncuların resimlerinin olduğu listeye buradan ulaşabilirsiniz:

http://www.imdb.com/title/tt1392170/
Yazıyı Paylaş!

24 Eylül 2010 Cuma

Kitap Okumak

Gecenlerde bi yazi okumustum internette, ne zaman oldugunu veya yazinin kime ait oldugunu hatirlamiyorum, sadece icerikte gecen birkac soz kalmis aklimda, ben de o konuda bikac sey yazmak istedim.

Yazinin icerigi "Turk Milleti nin Kitap Okuma Aliskanligi" ile ilgiliydi. Yazar isyan etmisti, diyordu ki: "genelde insanlara kitap okuyor musun diye sordugumda, aldigim cevap 'zamanim yokki okuyayim, cok mesgulum, eve cok yorgun geliyorum, vb' turunde oluyor, iclerinden bi baba yigit cikipta 'ben kitap okumayi gunahim kadar sevmem arkadas!' diyemiyor duzgunce" seklinde yakiniyodu. Sonra da soyle devam ediyordu "mesgul olmak, isin olmasi farketmez, eger kitap okumayi seviyorsan, her yerde her sekilde okursun, misal metroda giderken, otobuste giderken veya bu ulasim araclarini beklerken, kitap okumak icin oyle uygun bir ortam yaratip, havaya girmeye gerek yok, acarsin kapagini okursun" seklinde konusuyordu.

Oncelikle sunu belirterek basliyim, ben oyle super bi kitap kurdu degilimdir, arkadaslarim yuzlerce kitap okumuslardir, annemle babam asmistir artik o konuda, ama ben kitap secerim, bana belli bi kalipta, olay dongusunde ve tarzda yazilmis olmalidir, bu nedenle oyle coook kitap okudugumu asla iddia etmem, ama okudum mu da hakkini veririm. Simdi bu makaleye donersek, hani bazi seylere katilirim belki bu arkadasin yazdiklarindan, ama birseye asla katilmam. Benim icin kitap okumak oyle "otobus beklerken, metroda giderken" yapilcak bi aktivite degildir, kitap okumak sakin ortam gerektirir, kafani tamamen kitaba vermen gerekir, bu sayede hayal dunyana gecis yapabilirsin. Ben metroda giderken "durak geldi mi ya? kac durak kaldi? nerdeyiz?" seklinde kafam ordayken, veya otobus beklerken "geldi mi acaba? bu benim ki mi?" seklidende dikkatim daginikken ne anlarim o kitaptan? benim icin ortam sessiz olmalidir, bu nedenle hep gece evde herkes yattiktan sonra okurum kitabi, evet gece olmasi da ayri bi huzur verir bana, acarim masa lambami, o los isikta, o sessizlikte birakirim kitaba kendimi.

Ben sahsi gorusumu belirtmek istedim, keske o makaleyi nerde okudugumu, kimin yazdigini da hatirlasaydim da buraya link koysaydim, ama yine de ben soyliceklerimi soyledim, kitap okumak ciddi bir olaydir, oyle gelisi guzel okunmaz, kendini kaptirman gerekir. Etrafla bagini kesmen ve hayal dunyana baglanman gerekir, bi bakarsin kitabin kapagini orterken 2 saat gecmis de haberin olmamis, iste o zaman kitap okunmus sayilir, yoksa gidim gidim 2 sayfa okuyup kapatip trene binmek, 5 sayfa okuyup kapatip otobusten inmek, anca kitabin havasini ve etkisini dagitir.

Melih
Yazıyı Paylaş!
Related Posts with Thumbnails