Galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Galatasaray etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Mayıs 2011 Salı

Galatasaray ve Transfer Mevsimi

Geride bıraktığımız Adnan Polat yönetimleri tarafından yönetilen ve çoğunlukla hayal kırıklığı ile sonuçlanan (özellikle son 2 sene) transfer dönemlerinden sonra, Ünal Aysal’ ın seçilmesi bir bakıma çok hareketli ve başarılı bir transfer dönemi demekti birçoğumuz için. Başkanlık oylamasına kadarki dönem zarfında Aysal’ ın yaptığı açıklamalardan da bunu çıkarmak mümkündü.

O beklenen kurtuluş günü geldi ve Ünal Aysal Galatasarayımız’ ın yeni başkanı oldu. Hepimizde doğal olarak bir heyecandır gidiyordu, her sabah “acaba bugün o flaş transferlerden biri açıklandı mı?” diye açtık interneti, spor haberlerini. İlk transferimiz Elmander oldu. Beklentilerimiz o kadar büyümüş ki, 2-3 sene önce peşinden çok koştuğumuz bu kalbur üstü İsveçli forveti fazla önemsemedik bile. Ardından asıl bomba patladı ve sene başından beri iddia edildiği gibi Selçuk İnan imzayı attı. Hem de bana göre Türkiye’ nin şu andaki en kaliteli orta saha oyuncuları içinde ilk 3te olan bu adam bedavaya geldi! Herkeste bir coşku doğal olarak. Hem en sorunlu bölgemize en kaliteli adamı almış hem de bu adamı fenere kaptırmamış olmanın sevinci vardı. Sonra mı? İşte sonrası…

O zamandan itibaren oturup rakiplerimizin yaptığı nokta atışı transferleri izleyip kıskanma, içimizin yanması dönemi başlamış oldu. Hani son senelerden alışık olduğumuz ama bu sene yaşamayız dediğimiz dönem. Yönetimimiz Selçuk İnan transferinden sonra sanki “bu transfer sizi bi süre oyalasın, en kaliteli Türk oyuncularından birini aldık daha ne” der gibi aktiften pasif duruma geçiverdi. Beşiktaş bizim geçen sene peşinden koşup da alamadığımız gurbetçilerden Veli Kavlak ile anlaşırken, diğer istediğimiz gurbetçi Yasin Pehlivan’ da Gaziantepspor ile anlaştı. Bunun dışında yine geçen sene çok isteyip de alamadığımız Mustafa Pektemek de Beşiktaş’ ın kaliteli yerli-genç rotasyonuna katıldı. Fenere baktığımızda ise yine bizim almak istediğimiz Orhan Şam ve nabız yokladığımız Serdar Kesimal’ ı kadrosuna kattı. Zaten kaliteli olan ve az gol yiyen defansa böyle kaliteli oyuncular da ekleyerek çok doğru hamleler yaptı. Ha Galatasaray mı?? Bu transferleri izlemekle meşguldü. Galatasaray taraftarı mı? “Bu transferleri biz neden yapamadık, hani 3 büyüklerden en kötü yerli rotasyonuna sahip takım olduğumuz için öncelikle kaliteli ve genç yerli oyuncu transferi yapacaktık?” diyerek içleri yanıyordu.

Şimdi çoğunuz “daha transfer dönemi yeni başlıyor, biraz bekle de eleştir” diyebilirsiniz. Tabi bekleyelim, piyasada kaliteli yerli ve genç oyuncu kalmayana kadar bekleyelim. Bir Selçuk ile bitmiyor bu iş ne yazık ki. Tamam helal olsun, süper bir transfer ama tamam bitti, sıradaki diyoruz artık. Galatasaray formasını güvenle ve iç rahatlığı ile teslim edebileceğimiz, bizi arenaya sicim gibi yağmurda da, karda buzda da, kavurucu sıcakta da çekecek transfer istiyoruz. Drogba Drogba deniyor, Drogba gelse mükemmel olur ama çok zor, Reina deniyor, artık boyu 1.90-1.95 in üstünde kaleci almayı deneme zamanımız gelmedi mi? Alt yapıdan bu sene kaç oyuncu A takıma çıkacak? Peki yerli bir forvet takıma katılacak mı? Cenk Tosun için artık çok mu geç?

Bir de Cem Sultan problemi var. Bu çocuk altyapı liglerinde bütün Galatasaray rekorlarını ele geçirmiş, çok başarılı bir adam. Sonuna kadar koyu Galatasaraylı, Servet ile yaşadığı probleme bir şey diyemeyeceği, iki tarafta suçlu ama Terim bu çocuğu bir güzel yola getirir. Asıl sorun ne biliyor musunuz? Cem Sultan’ ın Galatasaray ile sözleşmesi bugün bitiyor. Yani bu çocuk yarın istediği takımla bedava anlaşıp gidebilir, kimse de ne yaptın diyemez. Giderse çok yazık.

Neill, Kewell, Zapata gitti. Cana ve Pino gidecek, Stancu da gidici diyorlar (ama ben bu genç Rumen’ in biraz daha kalmasından yanayım, Steau’daki gollerini izleyin ne demek istediğimi anlayacaksınız). Ama soruyorum size, gidecek denen Culio’ nun günahı ne?? Geçen sene en kaliteli yabancımız Culio idi. Şimdi adamı böyle mi mükâfatlandıracağız? Bu adamdan daha iyisi gelecekse tamam amenna ama saçma yabancılar getirilecekse bu adam mutlaka tutulmalı takımda.

İşte bir transfer dönemine daha başlıyoruz ve elde var 2. Rakiplerle karşılaştırdığımızda çok çok gerideyiz. Biran önce somut adımlar atılmalı ve yüzümüzü güldürecek adamlar gelmeli, aksi takdirde her şey için çok geç olacak ve alacak kimse kalmayacak. Ben son birkaç sezondan sonra, bu sezon da kalitesi en düşük büyük takım olarak lige başlama rezaletini görmek istemiyorum, hiçbir Galatasaraylı’ nın istemeyeceği gibi.

Haydi Ünal Aysal, sana güveniyoruz…
Yazıyı Paylaş!

17 Mayıs 2011 Salı

11 YIL SONRA BİLE GÖZLERİM YAŞARIYORSA...



Bugün televizyonun başına kurulup da tam 11 yıl önce oynanan o maçı tekrar başından sonuna kadar sıkılmadan izleyip, Popescu' nun penaltısından sonra spikerler eşliğinde ben de HALA göz yaşı dökebiliyorsam, 11 yıl geçmiş-geçmemiş umrumda olmadan hala o günkü sevgiyle bağlıysam bu takıma hatta belki daha fazlasıyla, son senelerdeki tüm hayal kırıklıklarını görmezden gelip aynen bu yolda yürümeye devam edebiliyorsam, bu GALATASARAY AŞKI değil de nedir? Her sene olduğu gibi seneye de bu maçı oturup izlediğimde penaltılar sonunda o coşku yaşandığı anda yine gözyaşlarımı tutamayacağım ve bununla sonuna gurur duyacağım.

BUGÜN 17 MAYIS, yani GALATASARAYIMIN UEFA Kupası' nı kazanmasının 11. yıldönümü. Başka bir Türk takımının yanından bile geçemediği bu başarı yıllar boyu bizim en büyük ve en haklı iftihar kaynağımız olmuştu ama artık bir yenisinin zamanı çoktan geldi bence.

Bu başarıda emeği geçen herkese milyonlarca teşekkürler. Tarih sizi hiç bir zaman unutturmayacaktır.

GALATASARAY UEFA CUP 2000 WINNER!

Yazıyı Paylaş!

8 Ekim 2010 Cuma

Arda Turan ve Galatasaray


Sakatlik haberini lk ogrendigim andan beri yazsam mi yazmasam mi diye dusunuyorum. Iyi ki ilk ogrendigimde yazmamisim cunku o sinirle baya abarta abarta sallayabilirdim Arda'ya. Gerci goruslerimde yine degisiklik yok ama en azindan dilimi kontrol edebilirim.

Evet bu olaydan sonra ben neyden mi eminim? Arda denen, kolunda Metin Oktay'in, Bulent Korkmaz'in ve daha bircok efsanenin tasidigi o ozel bandi tasiyan, sirtinda Metin, Hagi ve daha bircok efsanenin sahip oldugu 10 numaraya sahip olan bu arkadas, dupe duz Galatasaray a ihanet etmistir. Bana hic savunmayin simdi onu. Sezon basinda bile milli maclardaki istekli, azimli oyunu ile Galatasaray'daki gunu gecistiren, rastgele oyunu arasindaki fark cok barizdi. Boyle davranmasinin tek nedeni var, o da avrupaya transferine izin verilmemis olmasi. Her demecinde yok "ben Galatasaray' a asigim", "Seyrantepe de maca kaptan olarak cikip sampiyonluk kupasini kaldirmayi cok istiyorum" gibi yalandan beyanatlar veren Arda'nin asil niyeti cok belliydi. Ne olursa olsun milli maclarda oynayip vitrin yapmak ve zorla da olsa devre arasinda gitmek, olmadi sezon sonuna gidecegi takimi en kisa surede belirlemek.

Her Turk Futbolcusu'nun avrupada oynamasi bana gurur verir, mesela Tuncay, mesela Mehmet Topal. Arda'nin da tabiki gitmesini, Galatasaray'i temsil etmesini gonulden isterim. Amaaaa, sen sirf bu yuzden takimini adice satarsan, milli macta sakatlanip "birdaha iyilesmeden asla oynamicam" diye yalandan aciklamalar yapip, bir sonraki milli maca daha sakatligi tam gecmeden kosa kosa gidip, antremanda essek gibi zorlarsan kendini, sen hainsindir arkadas. Eger milli mac olmasaydi Arda yine ayni seyi yapar miydi? HAYIR! tedavisine devam edilirdi. Dogrusu da bu zaten, ona bir sozum yok. Ama Galatasaray taraftarlarinin son 3 maca bakip "Arda gelince toparlicaz neyse ki, az kaldi" seklindeki umutlarini, yaptigi bu salaklikla sonduren adam benim kaptanim olamaz, olmasin!

Gelelim milli takim ve bunun onemine. Biz duygusal insanlariz, kolay gaza gelir, duygulari kolay somurulur, cabuk sinirleniriz. Milli takim soz konusuysa normalde sokakta yan yana yurumeyecek rakip taraftarlar, omuz omuza mac izler. Bu cok guzel birsey asla elestirmiyorum. Ama sen bir takimin yildiz futbolcusu isen, senin uzerine kurulmus bir duzen varsa, 3 hafta once milli takimda sakatlanip bu takima yarar saglayamiyorsan, Galatasaray antremaninda duz kosuyla devam ederken, birkac gun sonra cift kale maca geciyorsan, kusura bakma ama bu senin ahmakligin ve amatorlugundur. Simdi ne oldu? Kariyerini kurtarma derdindeyken, belki de kariyerini yokusa surdun! Milli takimdan 1 mac uzak kalacagina, simdi 4 aya kadar uzayabilcek bir surede hem milli hem klup takimindan oldun. Simdi otur vur kafani biyerlere. Yeteneginle ayni olcude kafani calistirirsan, profesyonellikten biraz nasibini alirsan bir yerlere gelebilirsin. Hala umudum var senden, gel aklini basina topla, Galatasaray'a birseyler kazandir, kaptana yakisir bi veda yap ve uzun yillar bizi gururlandir yurt disinda.

Milli takim kutsaldir, orda forma giymek her futbolcuya nasip olmaz, o gurur baska birseydir. Asla aksini soylemiyorum, zaten Arda milli takimdayken sakatlanip geldiginde tek kelime etmedi cogunluk, sadece genel "hep bizim adamlar sakatlaniyo yeeaa" seklinde serzenisler vardi ama o da normal. Benim ve bircok Galatasaray taraftarinin bu kadar sinirlenme sebebi, Arda'nin sorumsuzlugudur. Sakatken affini dileme sansi olmasina ragmen bile bile lades demektir, yoksa ben gurur duyarim milli takimin bir Galatasarayli' ya bu kadar ihtiyac duymasindan. Ama simdi O Galatasarayli ne milli takima ne de kendisini bu gunlere getiren klup takimina zerre kadar katki saglayamayacak uzun bir sure.

Rijkaard'i dinlemeyen Hiddink ve Oguz'a, ve milli takim doktorlarina ise hicbirsey demiyorum, Allah'inizdan bulun!

Melih
Yazıyı Paylaş!

2 Ekim 2010 Cumartesi

Neden ille de CANA?


Neden mi? Iste nedeni yukarda cok acik bicimde goruluyor.

Cana ne olarak taninirdi bize gelmeden once? "yok edici"! onun icin otoriteler, hocalari ne demisti? "cok hirsli, savasci, dogustan lider, maglubiyeti asla kabullenemeyen bir oyuncu" Pekiii, bizim orta sahada ihtiyacimiz olan ne? Tekrar yazdirmayin adama simdi! Evet aynen yukardaki bahsedilen ozelliklere sahip bi adam, peki o adama sahip olan biz, nasil faydalaniyoruz ondan? iki gol yedigimiz ve tamamen ruhsuzlardan olusan bir 11 e sahipken, macin 30. dakikasinda oyundan cikararak.

Dun sahada 1. dakikadan itibaren hirsiyla ve yildiriciligla oynayan tek oyuncu Cana idi. Taman katiliyorum, cok pas hatasi yapti, hatta penalti pozisyonundan once kaybettigimiz top onun hatasiydi, peki ama baris in cikmama nedeni nedir? Cok merak ediyorum gerckten baris ta olup da Cana da olmayan ozellikleri!

Ne olursa olsun Cana her macta tahtaya yazilcak ilk oyuncu olmali, onun hirsi sayesinde belki uyuz uyuz dolasanlar biraz kendilerine gelirler. Golu yedikten sonra herkes soktayken, baslar asagi dusmusken, fotoda gordugumuz olayi gerceklestirecek bir liderin takimda yer almamasi bizi su an icinde oldugumuz durumdan daha beterine surukler, cunku gun gelir, o hirsli, lider, savasci adam da bikar, hirsindan da, oynama isteginden de eser kalmaz, elano gibi bos gozlerle bakar...

Melih
Yazıyı Paylaş!

1 Ekim 2010 Cuma

Karabükspor 2 - 1 Galatasaray "Kaybedilenler"



Fazla soylicek birsey yok. Fotograftaki iki adam bugun sahada yoktu, digeri vardi ama sadece fiziken. Asla kotu bisey soylemek niyetinde degilim, futbol bu kaybedersin, kazanirsin, yanlis karar verirsin, ama icinizden hanginiz babaniz olse dahi o sahaya cikmayi tercih edersiniz? Baba bu!! Kolay mi be! Rijkaard in yerine koyun kendinizi, elbet hepimiz Cana nin cikmasina tepki gosterdik, ben dahil. Ama bu sefer gelin Rijkaard'in daha da cok yaninda olalim. Biz puan kaybettik, umut kaybettik biraz ama adam BABASini kaybetti...

Hakemin verdigi penaltinin alakasiz bisey oldugunu herkes gordu, zemin de kotuydu, falandi filandi. Bunlar gercek ama ayni sahada Karabükspor takimi nasil oynuyo? Siz de essek gibi oynicaniz! 8 milyonluk Misimovic hala 2-3 milyonluk Cernat kadar oynayamiyosa ben huzursuzlanirim arkadas!

Son soz futbolculara, fotograftaki iki arkadasiniz sahada yoktu, ya siz? siz ordaydiniz da biz mi goremedik? Ikinci yarida istenince futbol oynayabilecek kapasiteyi gorduk, anlasilan pasa gonlunuzu bekliyecegiz. Zaten yeterince utandirdiniz bu sene, bari bundan sonra butun gucunuzle asilin!

Son bi soz daha be: cok sevgili yonetim gecen sene forvetsizlikten birsey ogrenmemeniz ne kadar hos...

Stat: Dr. Necmettin Şeyhoğlu
Hakemler: Aytekin Durmaz, İsmail Köse, Volkan Narinç
Kardemir Karabükspor: Tomiç, Hakan Özmert, Cernat (Dk. 85 Bülent Bal), Kerim, Tchani, Yasin (Dk. 79 Ferdi), Seric, Silva, Muhammet, Hakan Söyler (Dk. 67 Birol Hikmet), Emenike
Galatasaray: Ufuk, Neill (Dk. 46 Ali Turan), Gökhan Zan, Insua, Barış, Ayhan, Cana (Dk. 27 Aydın), Pino, Misimovic (Dk. 72 Sabri), Serkan Kurtuluş, Kewell,
Goller: Dk. 2 Cernat (penaltı), Dk. 11 Hakan Özmert (Kardemir Karabükspor), Dk. 75 Barış (Galatasaray)
Sarı Kartlar: Dk. 17 Seriç, Dk. 65 Tchani (Kardemir Karabükspor), Dk. 9 Insua, Dk. 90 Pino (Galatasaray)

Melih
Yazıyı Paylaş!

13 Eylül 2009 Pazar

Rahat Uyu Tacsız Kral METİN OKTAY



Taçsız kralll Metin Oktayyy
Tek aşkıydıı GALATASARAYYY
SEnin gibiii Cimbomlu'yu
Unuturmu bu taraftarrrrrrrrrr

Rahat Uyu Metin Oktay ...


Bugun rahmetlinin ölüm yıl donumu. Onun Galatasaray formasını terlettigi donemlere yetisemedim ne yazikki. Ama gercek bir Galatasarayli olarak Metin Oktay sevgim ayridir. O tartismasiz gelmis gecmis en buyuk Turk golcüdür.

Merak etme Metin Oktay, biraktigin emanet en iyi sekilde korunuyor, hep kalbimizdesin, seni asla unutmayacagız, SEN RAHAT UYU TAÇSIZ KRAL...




Tanımayanlar icin ufak bilgilendirme:

Turk futbol tarihinde kirdigi rekorlar ve basarilari:

1- En çok gol atan oyuncu (632),
2- Birkaç sezon aralıksız en çok gol atan oyuncu (11),
3- Tek sezonda en çok gol atan oyuncu (38),
4- Uluslararası bir müsabakada en çok gol atan Türk oyuncusu (19).
5- Türk Futbol Tarihine ağları delen ilk futbolcu
6- Futbol hayatı boyunca Türkiye Ligi'nde 10 kez gol kralı oldu ve 217 gollük bir rekora imza attı
Yazıyı Paylaş!

12 Eylül 2009 Cumartesi

Galatasaray : 3 - Besiktas : 0 Seriye Devam




İsmi, rengi farketmiyo! Kim olsa ayni farkli tarife uygulamaya devam ediyoruz. Bugun sezon basindan beri alistigimiz super oyun, surekli baski yapan, hizli ataga cikan, rakibi isiran takim sahada yoktu belki ama yine de kazanma aliskanligimiz ortaya cikti. Bizim milli formayi terleten oyuncularimizin sayisi daha fazlaydi ama yinede galip gelen biz olduk. Arda biraz moralsiz, biraz da yorgun gibiydi. Yine duran toplardan gol atma adetimiz devam ediyor, aman sezon sonuna kadar boyle gitsin!






Mustafa Sarp da tam duran top golcusu oldu. Uzun boyunu, cok iyi pozisyon alma becerisiyle kullaniyo. Sadece orta sahada dinamo degil, gizli golcu ozelligine de burunuyo. Elano icin yine bir ölçü olmayacak bir macti. Hala gercek Elano yu bekliyorum sabirsizlikla. Umarim bizi cok bekletmez. Kewell yine ayni klas ayak. Baros firsatci golcu, Keita sag kanatta firtina! En kaliteli yabancilar bizde oldugu icin cok ama cok sansliyiz. Boyle devam...




İlk derbimizi kazandik, simdi sira Pana macinda. Orada aslanlarimiz eminim ki en kotu beraberlikle donecektir. Tek istegim sakat veya cezali oyuncuyla donmememiz.
Yazıyı Paylaş!

7 Eylül 2009 Pazartesi

Sercan Yıldırım Galatasaray' da Oynamak İstemiş




Sercan Yıldırım' ın babası katıldıgı spor programında, Sercan' ın Galatasaray' a gitmek istedigini, ama Bursaspor' un fiyatı cok ucuk tuttugu icin bu transferin gerceklesmedigini soyluyo. Adamin anlattigina gore Bursaspor Sercan icin Elano nun transfer ucretinden bile yuksek bir miktar talep etmis! Tamam iyi oyuncu, gelecek vaad ediyo ama abartmamak gerek. Turk futboluna bi yildiz daha kazandirmak istiyorsaniz, verirsiniz Rijkaard' in himayesi altina, her mac sahada olur, bazen ilk 11 de baslar, 1-2 sene sonra Milli Takimi sirtlar. Ama simdi nolucak gorucez.
Yazıyı Paylaş!

1 Eylül 2009 Salı

DİNGİLTERE


9 yıl önce star gazetesinin yaratıcılıkta cıgır acan mansetleri ve kapak resimlerinden belki de benim icin yeri ayri olan ve cok gulup begendigim tek ornek!

İngiltere de Leeds United ı, kafalarına vura vura 2-0 yendigimiz gunun ardindan...

Resmin uzerine tiklayip buyutun ve taraftarlarin neler soylediklerini okuyun :)
Yazıyı Paylaş!

28 Ağustos 2009 Cuma

Galatasaray ın UEFA Avrupa Ligi Grubu


F – GRUBU:
Panathinaikos (Yun)
GALATASARAY (Tür)
Dinamo Bükreş (Rom)
Sturm Graz (Avu)

Bence gelebilecek en güzel takımlardan birkaçı geldi kurada grubumuza. Daha zorlar kesinlikle vardı. Ha bu dediklerim asla korktugumuzdan degil, bu kadar erken bir safhada, o denli asiri yuklemeye gerek olmadıgını dusunmemdendir. Hersey yeri geldiginde yapilmali. Demek istedigim, UEFA Avrupa ligi on eleme maclarinda 3 adet takimla en kolaydan, en çetin rakibe dogru yukeselerek yaptik. Tamam o rakipler Galatasaray ın rakipleri asla olamazdı ama sezon başı icin gelebilecek en iyi rakiplerdi. Simdi de boyle oldu, yavas yavas rakiplerimizin zorluk seviyesi artiyor, takımımız iyice formuna girdiginde, Elano takıma tamamen adapte oldugunda asıl zor rakipleri bekliyor olacagız.

Temennim gruptan lider cikmamiz, beklentim ise en kotu 2. olacagimiz yonunde. Aslanların bu sene en az yarı final oynayabileceklerine gonulden inanıyorum
Yazıyı Paylaş!

2 Ağustos 2009 Pazar

Serdar Eylik, Galatasaray'dan Turk Futboluna Bir Armagan Daha



Aslinda çocuk 9 yasından beri Galatasarayın alt yapi takimlarinda oynuyomus ama ben ismini bu sene oynadigimiz hazirlik maclarinda yeni duydum. Tabi benim ayibim bir bakima orasini kabul ediyorum.

Peki kimdir bu Serdar Eylik. 1 Subat 1990 da Adıyaman da dogmus, daha 9 yasında Galatasaray a ilk adimini atmis bir oyuncu Serdar. 2007 yilinda 17 yasina bastiginda otomatik olarak U-17 milli takiminda yerini almis ve o tarihten beri direk oynamakta. Milli maclarda asistleri ve golleri ile basarili bir performans cizmekte Serdar.

Galatasaray paf takiminda, arkadaslarinin Serdar a taktigi lakap "Yerli C. Ronaldo". Gercekten bir kac mac dikkatle izlerseniz cogu ayak hareketi C. Ronaldo' ya benziyo. Onun yasinda bir futbolcunun gelisme caginda ornek alabilecegi en onemli futbolcuyu ornek almasi ve onun hareketlerini bir nebze de olsa yapabilecek kabiliyette olmasi da cok onemli gercekten. Serdar in simdi tek yapmasi gereken o incecik bacaklarini ve ust vucudunu biranonce guclendirip, gelistirmek. Su anda tek eksigi guc.

2009 yilinda Almanya nin Stuttgart kentinde duzenlenen 19. Mercedes-Benz Junior Cup turnuvasında katılan Galatasaray Paf Takımı (turkiye den bu turnuvaya katilma sansini hak eden tek takim Galatasaray'dır!!!) turnuvayı 8. bitirirken, Serdar Eylik bu turnuvanın en degerli oyuncusu secilmistir!

Ama Galatasaray taraftarlarinin Serdar i adam akilli izleyip begendikleri ilk mac, suphesiz Ali Sami Yen de oynanan, UEFA Avrupa Ligi on eleme 2. maci olan Tobol macidir. İnanilmaz seri hareketleri, hizi, kivrakligi, ustaca attigi calimlari, supper ortalari ve akilli futbolu ile herkesin dikkatini cekmis, heralde o aksam Galatasaraylılarin google da en cok aradiklari sey olmustur Serdar. Ama iste nazarimiz falan degdi heralde, o kadar ovduk, begendik, alkisladik, cocuk ikinci yarida sakatlandi! İlk yerde kivranisini gordugumde gercekten cok endiselenmistim. Sonucta gelecek vaad eden ve takima cok cok katkisi olacagi belli bir oyuncuyu, boylesine pisi pisine kaybetmek bana cok koyardi gercekten. Neyseki artik iyilesti ve buyuk ihtimalle siradaki tum resmi maclarda sonradan oyuna girecek olsa da forma sansi bulacaktir. Bu sene takim inanilmaz oldu gercekten.

Benim A takima alinacak paf oyuncusu olarak aklimda sadece Emre Colak vardi. Ama anlasilan teknik kadromuz Emre nin paf takimda biraz daha pismesine ve Serdar in da A Takim icin hazir olduguna karar vermis olacaklar ki boyle bir secim yapmislar. Serdar Eylik e gonulden basarilar diliyor ve diger paf oyuncularimizin da bu yolda ilerlemelerini diliyorum.





Yazıyı Paylaş!

30 Temmuz 2009 Perşembe

VEEEEE ELANO BLUMER GALATASARAY DA!!!!!


İşte beklediğimiz haber sonunda geldi, Galatasaray bu transfer döneminin de kralı olduğunu bu transferle ilan etti!!! Herkes 2. - 3. sınıf brezilyalıların, almanların peşinde koşarken, Galatasaray ve tabiki Haldun Üstünel çıtayı ne kadar yükseğe çıkardıklarını bir kez daha gösterdiler.

Elano hakkında kısa ve genel bir bilgi verelim isterseniz:

28 yaşındaki Elano, orta sahada hücuma yönelik görev yapabilen, her iki ayağına da hakim, uzaktan etkili şutlar atabilen ve gerektiğinde orta sahanın farklı mevkilerinde oynayabilen bir isim. Mevkisinde Kaka, Ronaldinho, Diego, Juninho gibi isimler olmasına karşın tam 35 kez Brezilya Milli Takım forması giyen Elano, 6 gol kaydetti. Disiplinli futbolunu tekniğiyle birleştirebilen ender Brezilyalılar'dan birisi olan yıldız futbolcu, Manchester City'den önce Shakthar Donetsk ve Santos takımlarında forma giydi

İsmi: Elano Blumer
Doğum Tarihi: 14.06.1981
Doğum yeri: Iracemápolis, Brezilya
Pozisyonu: Orta saha

Genel olarak forumlarda paylaşılan özelliklerinden bahsedecek olursak, kısaca Lincoln ün Brezilya Milli takımında oynayan ve daha disiplinli olan versiyonu diyebiliriz. Vadeli olarak ödenmek üzere 7 milyon euro civarı bir ücrete alınmış. Bence bu da bir yönetim başarısıdır. 2-3 yıl önce Manchester City nin Elano' yu Shaktar dan 8 milyon pound a aldığını da unutmamak gerek.

Tüm Galatasarayımıza ve Türk futboluna hayırlı olsun, dileğimiz bize nice başarılar yaşatması
Yazıyı Paylaş!

10 Temmuz 2009 Cuma

Hazırlanın Emre Çolak geliyor...


Daha önce ismini pek duymamıştım desem yalan olmaz. Hani kulağıma birkaç kez gelimiştir ama dikkat etmemişimdir. Rijkaard' ın gelmesiyle Galatasaray daki gençlere yatırım operasyonu geçtiğimiz yıllardan biraz daha kapsamlı işliyo bu sene. Şimdiye kadar oynadığımız 2 hazırlık maçında da tüm gençleri oynatıp, hepsinin nasıl oyuncular olduklarını kavramaya çalışan Rijkaard' ın, şüphesiz en beğendiği oyuncu Emre Çolak oldu.

1991 Ordu doğumlu bu genç oyuncu, 6 yıldır Galatasaray alt yapısında ter döküyor. 60 a yakın milli maçta da görev alma başarısını göstermis. Bu sene hazırlık kampında en istekli ve gelişme gösteren oyunculardan biri olduğu ve tekniği ile de teknik kadronun gözüne girdiği belirtiliyor. Mevki olarak 10 numara bölgesinde oynayan Emre sol ayağını çok iyi kullanan, gerçekten çok iyi pas yapabilen ve çalım konusunda da oldukça başarılı bir oyuncu. Şimdi yok artık abarttı yine diyenler olacaktır kesin. Diyin banane! Çok umrumdasınız ya. Zaten gerçek Galatasaraylı arkadaşlarım Emre yi biliyolar, inanmak istemeyen inanmasın. Nasıl olsa 1-2 yıl içinde Galatasaray da, sonra da milli takımda harikalar yaratırken izleyince inanmak zorunda kalacaksınız.

İsteyen arkadaşlar Galatasaray-Casablanca maç görüntülerinden de Emre nin attığı 35 metrelik golü izleyebilirler. E kolay değil tabi, Galatasaray her sene 1-2 oyuncusunu alt yapıdan A takıma çıkarıyor, 5-6 oyuncu da süper lige veya Bank Asya 1. ligine kiralık gönderiyor. Diğer takımlar ise hala genç oyuncularını rahatça gereksiz takaslarla harcayıp, adam akıllı bi yetenek çıkaramayıp, anadoludan genç oyunculara servet ödemeye mahkum oluyolar. Oların işi de zor, herkese kolay gelsin...
Yazıyı Paylaş!
Related Posts with Thumbnails